intikâl

intikâl
(A.)
[ لﺎﻘﺘﻥا ]
1. göçme, taşınma.
2. kavrama.
3. miras geçmesi.
♦ intikal etmek geçmek

Osmanli Türkçesİ sözlüğü . 2015.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • intikal — is., li, Ar. intiḳāl 1) Bir yerden başka bir yere geçme, geçiş 2) Anlama, kavrama Onu son gördüğümde de öyle yaptım. İntikali yerinde idi. Güldü. O da bana birkaç fıkra anlattı. H. Taner 3) Miras olarak babadan çocuğuna kalma 4) fiz. Öteleme 5)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • intikal etmek — 1) yer değiştirmek Sonra bahis yine sempati meselesine intikal etti. H. C. Yalçın 2) anlamak, kavramak 3) miras olarak babadan çocuğa kalmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İNTİKAL — Bir yerden bir yere nakletmek. Tebdil i mekân etmek. * Göçmek, geçmek. * Sirâyet. Bulaşmak. * Bir şeyin miras olarak kalması. * Bir mes eleden diğer bir hususu veya neticeyi anlamak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • intikal — geçme; geçirim; nakil; birinden diğerine geçme; yer değiştirme; el değiştirme bir mal üzerindeki tasarruf hakkının kanun ile belli kimselere geçmesi …   Hukuk Sözlüğü

  • SÜR'AT-İ İNTİKAL — Çabuk anlayıp intikal etme. Kavrama çabukluğu …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • veraset ve intikal vergisi — is., huk. Ölenin vârislerine kalan mal ve paradan alınan vergi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ebediyete intikal etmek — ölmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • FERAG Ü İNTİKAL — Alım satımda tapu muâmeleleri …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • SERİ-ÜL İNTİKAL — Çabuk anlayan, çok zeki …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ashab-ı intikal — verasetin geçişinde hak sahipleri …   Hukuk Sözlüğü

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”